Arabuluculuk; hukuk sistemi gelişmiş ülkelerde yaygın olarak kullanılan bir “alternatif uyuşmazlık çözümü” yöntemidir. Arabuluculuk; tarafların içinde bulundukları uyuşmazlığı tarafsız bir üçüncü kişi yardımı ile mahkemeye gitmeden ya da mahkeme yönlendirmesiyle çözmelerinde kullanabilecekleri bir yöntemdir. Uyuşmazlığın mahkeme dışı, hızlı ve kesin bir şekilde çözülmesini amaçlayan bir usul hukuku kurumudur. Arabuluculuk 6325 sayılı Kanunu’nda düzenlenmiş olmakla birlikte diğer kanunlarda da arabuluculuğa ilişkin hükümler yer almaktadır.
Arabuluculuk, “zorunlu arabuluculuk” ve “ihtiyari arabuluculuk” olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.
Zorunlu arabuluculuk: bazı uyuşmazlıklar için kanun koyucu mahkemeye gitmeden önce arabulucu başvuru zorunluluğu getirmiştir. Söz konusu uyuşmazlıklar için zorunlu arabuluculuk dava şartıdır. Yani, arabulucuya gitmeden açılan dava, dava şartı yokluğu nedeniyle reddedilir.
İhtiyari arabuluculuk: tarafların bir arabulucuya gitme zorunluluğu olmadığı halde uyuşmazlığın çözümü için dava açmadan önce arabulucuya başvurmayı tercih etmesidir. Taraflar üzerinde tasarruf edebilecekleri her türlü özel hukuk uyuşmazlığıyla ilgili ihtiyari arabuluculuk yoluna başvurabilir.
Zorunlu arabuluculuk kapsamında olan uyuşmazlıklar
1) İş Hukukunda Zorunlu Arabuluculuk
İş hukukunda işçi ve işveren arasındaki yıllık izin ücreti, fazla çalışma (fazla mesai) ücreti, maaş vb. Gibi işçilik alacakları ile ihbar tazminatı, kıdem tazminatı vb. Gibi tazminatlardan kaynaklanan uyuşmazlıklar 01.01.2018 tarihinden itibaren zorunlu arabuluculuk yoluyla çözülecektir (7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu m.3).
7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununda zorunlu arabuluculuk şartını getiren 7036 sayılı Kanunun 3. Maddesinde;
“(1) Kanuna, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.
(3) İş kazası veya meslek hastalığından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat ile bunlarla ilgili tespit, itiraz ve rücu davaları hakkında birinci fıkra hükmü uygulanmaz.” Hükmüne yer verilmiştir.
Yukarıda verilen medde hükmüne göre işçi ve işveren arasındaki işçi alacaklarına dayanan veya işe iade uyuşmazlıkları için öncelikle arabulucuya başvurulması zorunludur. Arabulucuya başvurmadan iş mahkemesinde açılan iş davaları “dava şartı yokluğu” nedeniyle usulden reddedilecektir.
İş davalarının zorunlu arabuluculuk kapsamında çözülme süresi, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu m.3/10’da “Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren üç hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla bir hafta uzatılabilir.“ şeklinde belirtilmiştir.
2) Ticaret Hukukunda Zorunlu Arabuluculuk
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/a maddesine göre, Türk Ticaret Kanunu’nun 4. Maddesinde belirtilen hukuki haller ve talepler için dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
TTK Madde 4;
(1) Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
Bu Kanunda,
Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta, e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.
(2) (Değişik: 28/2/2018-7101/61 md.) Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir; miktar veya değeri beş yüz bin Türk lirasını geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulü uygulanır.
Sonuç olarak, TTK’nın 4. Maddesinde belirtilen tüm ticari davalar ile diğer özel kanunlarda yer alan ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması gerekmektedir.
Ticari davaların zorunlu arabuluculuk yoluyla çözülme süresi “Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.” Denilmektedir.
3) Tüketici Hukukunda Zorunlu Arabuluculuk
28.07.2020 tarihinden itibaren Tüketici Mahkemelerinde açılması gereken davalarda, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun m.73/A ile dava şartı haline gelmiştir. Arabulucuya başvurmadan dava açılırsa dava Mahkeme tarafından usulden reddedilecektir.
Madde 73/A – (Ek:22/7/2020-7251/59 md.)
Tüketici mahkemelerinde görülen uyuşmazlıklarda dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Şu kadar ki, aşağıda belirtilen hususlarda dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümler uygulanmaz:
Tüketici hakem heyetinin görevi kapsamında olan uyuşmazlıklar
Tüketici hakem heyeti kararlarına yapılan itirazlar
73 üncü maddenin altıncı fıkrasında belirtilen davalar
Ç) 74 üncü maddede belirtilen davalar
Tüketici işlemi mahiyetinde olan ve taşınmazın aynından doğan uyuşmazlıklar
7/6/2012 tarihli ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin onbirinci fıkrası tüketici aleyhine uygulanmaz.
Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya tarafların anlaşmaları ya da anlaşamamaları hâlinde tüketicinin ödemesi gereken arabuluculuk ücreti, Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır. Ancak belirtilen hâllerde arabuluculuk ücreti, Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesinin eki Arabuluculuk Ücret Tarifesinin Birinci Kısmına göre iki saatlik ücret tutarını geçemez.
Arabuluculuk faaliyeti sonunda açılan davanın tüketici lehine sonuçlanması hâlinde arabuluculuk ücreti, 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre davalıdan tahsil olunarak bütçeye gelir kaydedilir.
Bununla birlikte,
Tüketici hakem heyetinin görevi kapsamında kalan uyuşmazlıklar (parasal sınırlar her yıl görevli makamlarca belirlenmektedir.)
Tüketici hakem heyeti kararlarına yapılan itirazlar
İhtiyati tedbir kararlarının alınması,
Üretimin veya satışın durdurulması ve malın toplatılmasına ilişkin davalar,
Tüketici işlemi mahiyetinde olan ve taşınmazın aynından kaynaklanan uyuşmazlıklar zorunlu arabuluculuk kapsamının dışında tutulmuştur.
(6502 SAYILI TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDA KANUNUN 68 İNCİ VE TÜKETİCİ HAKEM HEYETLERİ YÖNETMELİĞİNİN 6 NCI MADDELERİNDE YER ALAN PARASAL SINIRLARIN ARTIRILMASINA İLİŞKİN TEBLİĞ
MADDE 3 – (1) 2022 yılı için Tüketici Hakem Heyetlerine yapılacak başvurularda değeri;
a) 10.280 (onbinikiyüzseksen) Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda İlçe Tüketici Hakem Heyetleri,
b) Büyükşehir statüsünde olan illerde 10.280 (onbinikiyüzseksen) Türk Lirası ile 15.430 (onbeşbindörtyüzotuz) Türk Lirası arasındaki uyuşmazlıklarda İl Tüketici Hakem Heyetleri,
c) Büyükşehir statüsünde olmayan illerin merkezlerinde 15.430 (onbeşbindörtyüzotuz) Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda İl Tüketici Hakem Heyetleri,
ç) Büyükşehir statüsünde olmayan illere bağlı ilçelerde 10.280 (onbinikiyüzseksen) Türk Lirası ile 15.430 (onbeşbindörtyüzotuz) Türk Lirası arasındaki uyuşmazlıklarda İl Tüketici Hakem Heyetleri, görevlidir.)
Arabuluculuk Yoluna Başvurulamayacak Uyuşmazlıklar:
Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyeceği uyuşmazlıklarda arabuluculuk yoluna başvurulamaz. Özellikle kamu hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıklar ve aile hukuku gibi özel hukuk alanlarına ilişkin bazı hukuki uyuşmazlıklar arabuluculuk yoluyla çözülemez.
Arabuluculuk yoluna başvurulamayacak diğer uyuşmazlıklar; ceza davaları , nüfus kaydının düzeltilmesi veya değiştirilmesi davaları, çocuğun velayeti, aile içi şiddet iddiasını içeren uyuşmazlıklar, idari yargının yetkisine giren tam yargı davası ve iptal davası, vergi hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıklar, iş hukukundan kaynaklanan hizmet veya iş kazasının tespiti vb. Gibi tüm tespit davaları sayılabilir.