Erbab Hukuk Arabuluculuk ve Danışmanlık

Soybağının Kurulması

Soybağının Kurulması

Soybağının kurulması, Türk Medeni Kanunu madde 282 ve devamı hükümlerinde düzenlenmiştir. Dar anlamdasoybağı, bir kişinin anne ve babası ile arasında kurulan hukuki bağlantıyı ifade eder. Anne ile çocuk arasında soybağı doğumla kurulur. Baba ile çocuk arasındaki soybağı ise ana ile evlilik, tanıma veya hakim hükmü ile kurulur. Soybağı ayrıca evlat edinme yolu ile de kurulur.

BABA İLE ÇOCUK ARASINDA SOYBAĞININ KURULMASI

A. ANA İLE EVLİLİK

Evlilik içinde çocuğun doğması (Babalık Karinesi);

TMK madde 285 uyarınca “Evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün içinde doğan çocuğun babası kocadır. Bu süre geçtikten sonra doğan çocuğun kocaya bağlanması, ananın evlilik sırasında gebe kaldığının ispatıyla mümkündür. Kocanın gaipliğine karar verilmesi halinde üçyüz günlük süre, ölüm tehlikesi veya son haber tarihinden işlemeye başlar.”

Babalık Karinesinin Çürütülmesi: Soybağının Reddi Davası

TMK madde 284: “Soybağına ilişkin davalarda, aşağıdaki kurallar saklı kalmak kaydıyla Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu uygulanır: 1. Hâkim maddî olguları re’sen araştırır ve kanıtları serbestçe takdir eder. 2. Taraflar ve üçüncü kişiler, soybağının belirlenmesinde zorunlu olan ve sağlıkları yönünden tehlike yaratmayan araştırma ve incelemelere rıza göstermekle yükümlüdürler. Davalı, hâkimin öngördüğü araştırma ve incelemeye rıza göstermezse, hâkim, durum ve koşullara göre bundan beklenen sonucu, onun aleyhine doğmuş sayabilir.”

HMK madde 292: “Soybağı tespiti için inceleme (1) Uyuşmazlığın çözümü bakımından zorunlu ve bilimsel verilere uygun olmak, ayrıca sağlık yönünden bir tehlike oluşturmamak şartıyla, herkes, soybağının tespiti amacıyla vücudundan kan veya doku alınmasına katlanmak zorundadır. Haklı bir sebep olmaksızın bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde, hâkim incelemenin zor kullanılarak yapılmasına karar verir. (2) Üçüncü kişi tanıklıktan çekinme hakkı bulunduğunu ileri sürerek bu yükümlülükten kaçınamaz.”

Soybağının Reddi Davasında Davacı:

Koca tarafından anne ve çocuğa karşı açılabilir.

Çocuk tarafından anne ve kocaya karşı açılabilir. (ayırt etme gücü olmayan çocuklar için TMK madde 291/2 ergin olmayan çocuğa atanacak kayyım, soybağının reddi davası açabilir.)

İkincil dava hakkı olan ilgililer; kocanın altsoyu, anası, babası veya baba olduğunu iddia eden kişi. (Bu kişiler her zaman değil belli şartlar altında dava açabilir TMK madde 291/1)

Hak düşürücü süreler;

TMK Madde 289: Koca, davayı, doğumu ve baba olmadığını veya ananın gebe kaldığı sırada başka bir erkek ile cinsel ilişkide bulunduğunu öğrendiği tarihten başlayarak bir yıl, içinde açmak zorundadır.

Çocuk, ergin olduğu tarihten başlayarak en geç bir yıl içinde dava açmak zorundadır. Gecikme haklı bir sebebe dayanıyorsa, bir yıllık süre bu sebebin ortadan kalktığı tarihte işlemeye başlar

TMK Madde 291: Dava açma süresinin geçmesinden önce kocanın ölmesi veya gaipliğine karar verilmesi ya da sürekli olarak ayırt etme gücünü kaybetmesi hâllerinde kocanın altsoyu, anası, babası veya baba olduğunu iddia eden kişi, doğumu ve kocanın ölümünü, sürekli olarak ayırt etme gücünü kaybettiğini veya hakkında gaiplik kararı alındığını öğrenmelerinden başlayarak bir yıl içinde soybağının reddi davasını açabilir. Ergin olmayan çocuğa atanacak kayyım, atama kararının kendisine tebliğinden başlayarak bir yıl, içinde soybağının reddi davasını açar.

Evlilik dışında çocuğun doğması;

Evlilik dışında doğan çocuk, ana ve babasının birbiriyle evlenmesi hâlinde kendiliğinden evlilik içinde doğan çocuklara ilişkin hükümlere tâbi olur.

Eşler, evlilik dışında doğmuş olan ortak çocuklarını, evlenme sırasında veya evlenmeden sonra, yerleşim yerlerindeki veya evlenmenin yapıldığı yerdeki nüfus memuruna bildirmek zorundadırlar. Bildirim gerekli ancak kurucu değildir. Daha önce tanıma veya babalığa hükümle soybağı kurulmuş çocukların ana ve babası birbiriyle evlenince, nüfus memuru resen gerekli işlemi yapar.

İtiraz yolu; Anne ve babanın yasal mirasçıları, çocuk ve Cumhuriyet savcısı sonradan evlenme yoluyla soybağının kurulmasına itiraz edebilirler. Çocuğun altsoyu da, çocuğun ölmüş ya da ayırt etme gücünü sürekli olarak kaybetmiş olması hâlinde itiraz hakkına sahiptir kocanın baba olmadığını ispatla yükü itiraz edendedir.

B. TANIMA

Tanıma babanın, Nüfus memruna veya Mahkemeye yazılı başvurusu ya da resmi senette veya vasiyetnamesinde yapacağı beyan ile olur.

Tanıma, yenilik doğuran bir işlemdir, tek taraflı irade bayanıdır. Anne ve çocuğun rızasına bağlı değildir.

Bildirme; Beyanda bulunulan nüfus memuru, sulh hâkimi, noter veya vasiyetnameyi açan hâkim, tanımayı babanın ve çocuğun kayıtlı bulunduğu nüfus memurluklarına bildirir. Çocuğun kayıtlı bulunduğu nüfus memurluğu da tanımayı çocuğa, anasına, çocuk vesayet altında ise vesayet makamına bildirir.

Tanımanın şartları;

Ehliyet: kişiye sıkı sıkıya bağlı haktır. Tanıma beyanında bulunan kimse küçük veya kısıtlı ise, veli veya vasisinin de rızası gereklidir.

Şekil şartı, TMK 295/1 ve 296 maddelerinde düzenlenmiştir.

Başka bir erkek ile soybağı bulunan çocuk, bu bağ geçersiz kılınmadıkça tanınamaz.

Tanımanın İptali Davası;

Tanıyanın dava hakkı: Tanıyan, yanılma, aldatma veya korkutma sebebiyle tanımanın iptalini dava edebilir. İptal davası anaya ve çocuğa karşı açılır.

İlgililerin dava hakkı: Ana, çocuk ve çocuğun ölümü hâlinde altsoyu, Cumhuriyet savcısı, Hazine ve diğer ilgililer tanımanın iptalini dava edebilirler. Dava tanıyana, tanıyan ölmüşse mirasçılarına karşı açılır.

İspat yükü: Davacı, tanıyanın baba olmadığını ispatla yükümlüdür. Ana veya çocuk tarafından tanıyanın baba olmadığı iddiasıyla açılan iptal davasında ispat yükü, tanıyanın, gebe kalma döneminde ana ile cinsel ilişkide bulunduğuna ilişkin inandırıcı kanıtları göstermesinden sonra doğar.

Hak düşürücü süreler;

Tanıyanın dava hakkı, iptal sebebinin öğrenildiği veya korkunun etkisinin ortadan kalktığı tarihten başlayarak bir yıl ve her hâlde tanımanın üzerinden beş yıl geçmekle düşer.

İlgililerin dava hakkı, davacının tanımayı ve tanıyanın çocuğun babası olamayacağını öğrendiği tarihten başlayarak bir yıl ve her hâlde tanımanın üzerinden beş yıl geçmekle düşer.

Çocuğun dava hakkı, ergin olmasından başlayarak bir yıl geçmekle düşer. Yukarıdaki süreler geçtiği hâlde gecikmeyi haklı kılan sebep varsa, sebebin ortadan kalkmasından başlayarak bir ay içinde dava açılabilir.

C. HAKİM HÜKMÜ

Babalık Davası;

Baba ile çocuk arasında soybağının mahkemece belirlenmesidir.

Davacılar ve davalılar: anne ve çocuk tarafından babaya, baba ölmüş ise mirasçılarına karşı açılır.

Anne ve çocuğun dava hakkı birbirinden bağımsızdır. Davalılardan birisi için verilen karar diğeri için kesin hüküm niteliği taşımayacağı gibi annenin ya da çocuğun davadan feragat etmesi veya sulh yoluna gitmesi diğer davalının dava hakkını etkilememktedir.

Babalık davası, Cumhuriyet savcısına ve Hazineye; dava ana tarafından açılmışsa kayyıma; kayyım tarafından açılmışsa anaya ihbar edilir.

Bablık davasında karine;

Davalının, çocuğun doğumundan önceki üçyüzüncü gün ile yüzsekseninci gün arasında ana ile cinsel ilişkide bulunmuş olması, babalığa karine sayılır.

Bu sürenin dışında olsa bile fiilî gebe kalma döneminde davalının ana ile cinsel ilişkide bulunduğu tespit edilirse aynı karine geçerli olur.

Babalık karinesinin çürütülmesi;

Davalı, çocuğun babası olmasının olanaksızlığını veya bir üçüncü kişinin baba olma olasılığının kendisininkinden daha fazla olduğunu ispatlarsa karine geçerliliğini kaybeder.

Hak düşürücü süreler;

Babalık davası, çocuğun doğumundan önce veya sonra açılabilir. Ananın dava hakkı, doğumdan başlayarak bir yıl geçmekle düşer.

Çocuk ile başka bir erkek arasında soybağı ilişkisi varsa, bir yıllık süre bu ilişkinin ortadan kalktığı tarihte işlemeye başlar.

Bir yıllık süre geçtikten sonra gecikmeyi haklı kılan sebepler varsa, sebebin ortadan kalkmasından başlayarak bir ay içinde dava açılabilir.

Annenin malî hakları

Anne, babalık davası ile birlikte veya ayrı olarak baba veya mirasçılarından aşağıdaki giderlerin karşılanmasını isteyebilir:

1. Doğum giderleri,

2. Doğumdan önceki ve sonraki altışar haftalık geçim giderleri,

3. Gebelik ve doğumun gerektirdiği diğer giderler.

Çocuk ölü doğmuş olsa bile hâkim, bu giderlerin karşılanmasına karar verebilir. Üçüncü kişiler veya sosyal güvenlik kuruluşlarınca anaya yapılan ödemeler, hakkaniyet ölçüsünde tazminattan indirilir.

Yeni TMK da manevi tazminat düzenlenmemiştir. Bu sebeple babablık davası ile birlikte açılamaz. Manavi tazminatın yasal dayanağı Borçlar Kanunudur, manevi tazminat genel görevli mahkemelerde açılmalıdır.

Etiketler:

Makaleler

Paylaş: